Malatya'da 386 yıllık Kervansaray şiddetli depremlere göğüs gerdi

Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki yıkıcı depremin ardından kent genelinde birçok bina yıkılırken, 4. Murat'ın silahtarı Mustafa Paşa tarafından 386 yıl önce yaptırılan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı yıkıcı depremleri, hafif hasarlarla atlattı.

Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki yıkıcı depremin ardından kent genelinde birçok bina yıkılırken, 4. Murat'ın silahtarı Mustafa Paşa tarafından 386 yıl önce yaptırılan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı yıkıcı depremleri, hafif hasarlarla atlattı.

6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta meydana gelen iki yıkıcı depremin ardından, Malatya'da yüzlerce bina yıkılırken binlerce binada da ağır hasar meydana geldi. Battalgazi ilçesinde 4. Murat'ın silahtarı Mustafa Paşa tarafından 1637 yılında yapılan Silahtar Mustafa Paşa Kervansarayı, yapımının ardından 2008 yılında tekrardan restore edildi. Tarihe ışık tutan Kervansaray, 24 Ocak 2020 Elazığ depremi başta olmak üzere 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlere göğüs geren tarihi Kervansarayda yıkımın olmaması ise görenleri şaşırttı. Öte yandan tarihi Silahtar Mustafa Paşa tarafından yapılan Kervansaray, kente yardım için gelen ekiplerin barınma noktası olurken depremzede vatandaşlar için Kervansaray içerisinde sıcak yemek pişirilip dağıtılıyor.

'Malatya merkezde yapılan binalar yerle bir olurken içinde bulunduğumuz tarihi yapı hafif hasar almış'

Malatya Battalgazi Alacakapı Mahallesi Muhtarı Nafiz Sayın, 7.7 büyüklüğündeki depremden sonra gördüğünüz gibi 386 yıllık Kervansarayın içindeyiz. Malatya merkezde yapılan ve depreme dayanıklı dedikleri binalar yerle bir olurken şuanda içinde durduğumuz bina ufak tefek hasar almış ama ayaktadır. Yeni binalarımızın tamamı patlamış. Burada müteahhitlere, belediyelere çok büyük görev düşüyor. Bunu denetlesinler. 100 yıllık kerpiç bina, 300 yıllık buradaki taş binalar çökmez ve ecdadın bıraktığı eserler ayakta kalırken biz teknolojiyi kullanarak yaptığımız binalar yerle bir oldu. Burası sığınma yeri. Korunaklı olduğu için malzemelerimizi buraya getiriyoruz. Allah, bu eseri yapanlardan razı olsun ki 386 yıl önce yapmışlar biz bugün içinde yaşıyoruz dedi.