Ramazan ayı kalbi korumak için fırsat

Kalp hastalarının Ramazan ayında oruç tutmalarını değerlendiren Prof. Dr. Bilal Boztosun, "Genel olarak kurallarına uyarak oruç tutan kalp hastalarında, oruç tutmayan kalp hastalarına kıyasla Ramazan ayı süresince hastalığın farklı seyretmediği, anlamlı kötüleşme olmadığı bilinmektedir" dedi.

Kalp hastalarının Ramazan ayında oruç tutmalarını değerlendiren Prof. Dr. Bilal Boztosun, Genel olarak kurallarına uyarak oruç tutan kalp hastalarında, oruç tutmayan kalp hastalarına kıyasla Ramazan ayı süresince hastalığın farklı seyretmediği, anlamlı kötüleşme olmadığı bilinmektedir dedi.

Ramazan ayının kalp sağlığını korumak için bir fırsat olduğunu belirten Medipol Mega Üniversite Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bilal Boztosun, aynı zamanda sigarayı bırakmak için de doğru zaman olduğunu kaydederek, Ramazan ayında oruç tutmak ayrıca kilo vermek, tansiyonu düşürmek, kötü kolesterolü düşürmek, kan şekerini düşürmek, stresi, kaygıyı değiştirmek ve sigarayı bırakmak için bir fırsattır. Kalp krizi ve felce yol açan başlıca kardiyovasküler risk faktörleri sigara, hipertansiyon, yüksek kolesterol, diyabet ve ailesinde yaygın kalp damar hastalığı bulunmasıdır. Genel olarak, kurallarına uyarak oruç tutan kalp hastalarında, oruç tutmayan kalp hastalarına kıyasla Ramazan ayı süresince hastalığın farklı seyretmediği, anlamlı kötüleşme olmadığı bilinmektedir. Örneğin hipertansiyon hastalarında, ilaçlarına devam etmek koşulu ile oruç tutmak kan basıncında düşmeye ve zayıflamaya yol açmaktadır diye konuştu.

Bu hastalarin oruç tutmasi uygun değil

Önemli olanın kalp damar sağlığını göz önünde bulundurarak oruç tutmak olduğunu ifade eden Prof. Dr. Boztosun, uyarılarını şöyle sürdürdü:

Kullanılan ilaçların aksatılmadan devam edilmesi ve iftar-sahur döneminde uygun bir beslenme programı uygulanmalıdır. İleri derece kalp yetersizliği olan hastalar (Kalp çalışma yüzdesi 35'in altında olanlar) kesinlikle oruç tutmamalıdır. Kalbinde ciddi ritm bozukluğu olan, dirençli hipertansiyonu olan yani 3'ten daha fazla sayıda tansiyon ilacı kullanmak zorunda olan, ciddi akciğer hipertansiyonu olan (Pulmoner Hipertansiyon) hastalarımızın oruç tutması uygun değildir. Normal günlük aktivitelerini yerine getirebilen daha önce kalp krizi geçiren hastalar oruç tutabilir; ancak ay boyunca fiziksel aktivitelerini azaltmalıdırlar. Kalbinde Stent olan veya Bypass ameliyatı olanlardan 6 haftadan daha uzun süre önce stent işlemi uygulanmış olan veya baypas ameliyatı geçirmiş ve rutin işlerini yapabilecek durumda olanlar, tüm ilaçlarını aldıkları sürece oruç tutabilirler. Diğer bir ifade ile son 1.5 ay içerisinde kalp krizi geçirmiş olan hastaların oruç tutmasını tavsiye etmiyoruz. Antikoagülan kullanan yani kan sulandırıcı warfarin etken maddeli ilacı kullanan kişilerin dikkatli olması gerekir. İyi gidiyorlarsa ve bu ilaçları kronik olarak kullanıyorlarsa INR düzeyleri ortalama 2-3.5 aralığı gibi sabit bir orana sahiplerse ramazan öncesinde INR tahlilini tekrara yaptırmaları ve ramazan boyunca daha sık INR takibi yaptırmalarında fayda var.

Ağir yemekler felç riskini artirabilir

Prof. Dr. Bilal Boztosun, Ramazan ayında sıkça görülen hatalardan birinin de ağır ve çok yemek tüketilmesi olduğuna dikkati çekerek, şu bilgileri verdi: Uzun süren açlığın etkisi ile iftarda ağır ve aşırı yenmesi veya tersine oruç sırasında açlığa dayanabilmek için sahurda çok yemek yemek, kalbin daha hızlı atmasına, tansiyonun yükselmesine yol açar. Ağır yemekler kanın pıhtılaşmasına da arttırabilmekte, bu da kalp krizi ya da felç riskini arttırmaktadır. Hastaların vücutta su dengesinin sağlanabilmesi için sabah yerine iftar sonrası idrar söktürücü ilaçlarını kullanmaları daha uygun olacaktır. Orucu açtıktan sonra karbonhidratlardan, şekerli gıdalardan, yağlı yemeklerden uzak durulmalı, bunları ciddi sorunlara yol açabileceği unutulmamalıdır. Lifli, proteinden zengin ağırlıklı sebze ve meyveden oluşan öğünler uzun süreli (yaklaşık 8 saat) sindirime uğrarken tokluk hissinin de uzun süreli olmasını sağlayacaktır, aksine işlenmiş karbonhidrat içeren şekerli, unlu gıdalar ise kısa sürede sindirime uğrayacağından (yaklaşık 3 saat) kısa sürede açlık hissedilmesine neden olacaktır. Börek, poğaça, baklava, makarna, kurabiye gibi hamur işi yemekler yerine sebze yemekleri, fasulye, bezelye, nohut, mercimek gibi kuru baklagilleri tercih etmek, asitli içeceklerden uzak durmak gereklidir. Kalp hastaları, oruç tutma kararını mutlaka kendilerini izleyen hekime danışarak almalı ve onun önerisi doğrultusunda davranmalıdır. Zira pek çok hastada oruç tutarken ilaç tedavisinin tekrardan düzenlenmesi, doz ayarlaması gerekecektir.